Çocukların Düşünme Sisteminin ve Dünya Görüşünün Oluşumunda Felsefi Bilginin Önemi

24 11

Özet

Çocuk dünyaya geldikten sonra öncelikle kendisini çevreleyen dünyayı tanımaya ve anlamaya çalışır ve bu bilişsel süreçte felsefi düşüncenin ilk adımlarını atar. Ancak günümüzün hızla gelişen bilgi toplumunda çocukların zihnini çarpıtan, yanlış bir algıya yönlendiren ve düşünce ufkunu daraltan birçok faktör bulunmaktadır. Bu nedenle çocuklar için sadece bilgiye ulaşmak değil, aynı zamanda bu bilgiyi analiz etmek, değerlendirmek ve eleştirel düşünme yeteneğini geliştirmek çok daha önemlidir. Bu bağlamda felsefe, çocuklara karar verme, karşılaştırmalı ve eleştirel düşünme, empati kurma becerileri kazandırarak onların varoluşlarını keşfetmelerine ve birey olarak gelişmelerine önemli katkı sağlar. Günümüzde Kazakistan’da okul programlarında felsefe dersi bulunmamaktadır. Ancak küresel deneyime baktığımızda, Batı Avrupa, ABD, Kanada, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde “Çocuklar için Felsefe” (P4C) programı temelinde felsefi eğitim ortaöğretim düzeyinde sistemli olarak yürütülmektedir. Çünkü felsefenin okul müfredatına dahil edilmesi, sadece çocuğun kişisel gelişimine değil, toplumsal bilincin oluşmasına, aile ilişkilerinin güçlenmesine ve ülkenin kültürel ve manevi açıdan gelişmesine de büyük katkı sağlar. Bu açıdan Kazak toplumu için felsefeyi geliştirmek ve ona olan ilgiyi artırmak önemli ve güncel bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde ülkemiz çeşitli iç ve dış tehditlerle karşı karşıyadır. Örneğin eğitim sisteminden başlayarak yolsuzluk, sosyal eşitsizlik, dini aşırılık, ulusal kimliğin zayıflatılmasına yönelik dış ideolojik etkiler ve küreselleşme sürecinde kültürel asimilasyon sorunları sayılabilir. Bu tür sorunlarla mücadelede felsefi bilgi vazgeçilmez bir manevi araçtır. Felsefi ve ulusal bilinci sağlam temellere dayanan bir toplum, küresel manevi ve varoluşsal krizleri kolaylıkla aşabilir.